SEVGİLİ ÜYELERİM INTERNET SİTEM MAALESEF ARTIK İLGİ GÖRMÜYOR. ÇOK ÜZGÜNÜM AMA YAPACAK BİRŞEY YOK. ÜYELİKLERİ DEVAM EDEN ARKADAŞLARA MAİL YOLUYLA ÜYELİKLERİNİN SONUNA KADAR ANALİZ GÖNDERECEĞİM. SİTEYİ TAMAMEN KENDİ GÖRÜŞLERİMİ YAYINLADIĞIM BİR ALAN OLARAK KULLANACAĞIM. HERKESE SELAM VE SEVGİLERİMİ GÖNDERİYORUM. SİZLERLE YILLARCA BİRLİKTE OLDUK AMA AYRILIK ZAMANI GELDİ. HAYIRLISI OLSUN
------------------------------------------------
Merkez Bankası 4.5 ay sonra faizi düşürdü. Piyasa 250 baz puanlık indirim bekliyordu, 300 puan ile tahminleri aştı. Ama %43’lük oran hala Mart ayındaki %42.50’lik politika faizinin üzerinde. Yani bu karara rağmen Mart ayındaki seviyeye dönemedik.. iş dünyası kararı olumlu ancak yetersiz buldu. Son merkez bankası katılımcı anketinde yılsonu TÜFE beklentisi 29.66’ya geriledi. Faiz kararı sonrası yayınlanan metinde, “Enflasyonda Temmuz ayında geçici artış bekliyoruz. Talep koşulları ise dezenflasyona destek veriyor. Sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Enflasyonda eğer kalıcı bozulma olursa tüm para politikası araçlarının etkin şekilde kullanacağız (yani faiz arttıracağız) denildi. Politika faizi %43 ama iki yıllık gösterge tahvilde faizler %40. Bu nasıl oluyor?
Para politikası enstrümanı olan faiz, borçlanmanın ana unsurudur. ABD ve Avrupa enflasyondaki düşüşe bağlı olarak faizleri aşağı çekmek için çırpınıyor. Biz ise nazlanıyoruz. Piyasa canlı, tüketim artıyor, cari açık daraliyor, merkez bankasının rezervleri 168.6 milyar dolara yükseldi. Net rezervler 3 milyar dolarlık artışla 62.8 milyar dolar oldu. Hala faizi aşağı çekmekte neden çekingen davranıyoruz. Kimden korkuyoruz? Dövizden mi? O defter kapandı. Ağustos ayında para politikası kurulu toplantısı yok, 11 Eylül 23 Ekim ve 11 Aralık’ta var. Oysa önden yüklemeli olarak pekala faizi %40 seviyesine indirebilirdi. Yapmadı, yapamadı. Citibank yatırımcılarına Türk lirası ağırlığı arttır tavsiyesinde bulundu. 5 yıllık risk primimiz 271 düzeyinde. Hem enflasyonun düşmesini istiyoruz, , hem de bunu körükleyen faizi yüksek tutuyoruz. Böyle uygulama olmaz. Politka faizi %43 ama ticari kredi faizi yıllık %52.20 düzeyinde..
Peki politika faizi neye göre belirlenir? Enflasyon seviyesi. Ekonomik büyüme, döviz kuru, cari açık, istihdam…. TÜFE düşüş eğiliminde, kurlardaki artış enflasyonun gerisinde. Cari açıkta büyük daralma var. İşsizlik oranı %8.4 seviyesine inmiş durumda. En büyük problem gayri safi yurtiçi hasılada. İlk çeyrekte ekonomi %2 büyüyebildi. Oysa bizim bunun iki katına şiddetle ihtiyacımız var. Savunma sanayiinde destan yazıyoruz, bizim korumamıza muhtaç olan Avrupa 40 tani eurofighter uçağı almamıza izin verdi, Enerjide tedarikçi ülke olduk, Çin’den doğrudan yatırım yağıyor. Suriye’yi alt ve üst yapısıyla yeniden inşa ediyoruz, Şirketler krediyi ucuzlatın diye haykırıyor. Merkez Bankası kulaklarını tıkıyor, faizi yüksek tutarak ekonomik büyümeye sanki duvar örüyor. Dün akşam kredi kuruluşlarının Türk ekonomisi hakkındaki pozitif değerlendirmelerini ve not kararlarını gördükten sonra başkan Karahan ve ekibi aldıkları kararın pişmanlığını yaşıyor mu? Onlara sormak lazım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da Başkan Trump gibi Merkez Bankasını ziyaret edip, başkana faiz oranlarını düşürmenizi istiyorum, tek isteğim budur, faizlerin düşürülmesi bize yardımcı olur, demesini mi bekliyorsunuz.
55 yıldır medya dünyasındayım. Yazılı ve görsel basında bütün kademelerde görev yaptım. Ekonomide doğru analiz en büyük şiarım.